Türkiye'den Dubai'ye Kalıcı Göç: Depremler Yeni Bir Hayatın Kapılarını Açıyor

23 Nisan'da İstanbul'da meydana gelen depremin ardından Türkiye'nin dört bir yanında hissedilen artçı sarsıntılar ve 3 Haziran'da Marmaris'te yaşanan 5.8 büyüklüğündeki deprem, ülke genelinde güvenli yaşam arayışlarını yeniden alevlendirdi. Bu durumun, Türk yatırımcılarının Dubai'ye olan ilgisinde köklü bir değişime yol açtığını gözlemliyoruz. Parcel Estates CEO'su Özden Çimen'in açıklamalarına göre, Dubai artık Türkler için geçici bir yatırım noktası olmaktan çıkarak, kalıcı bir yaşam merkezi haline geldi.

İstanbul'daki yıkıcı depremin ardından artan sismik hareketlilik, büyük şehirlerde yaşayanların risk algısını önemli ölçüde yükseltti. Bu durum, Dubai'ye olan talebin hızla artmasına neden oldu. Ancak dikkat çeken nokta, yatırım motivasyonunun yerini güvenli ve sürdürülebilir bir yaşam arayışının alması. Yatırımcılar artık sadece karlı bir yatırım aracı değil, aynı zamanda güvenli ve huzurlu bir yaşam alanı arıyorlar.

Özden Çimen, bu değişimi şöyle özetliyor: "Eskiden Dubai'den mülk alan Türk yatırımcıların büyük çoğunluğu bunu sadece yatırım amacıyla yapıyordu. Ancak şimdi, ciddi bir kesim yaşam kurma hedefiyle Dubai'yi tercih ediyor. Depremlerin yarattığı güvenlik kaygısı, bu değişimin en önemli sebebi." Çimen, sadece İstanbul'un değil, Türkiye'nin birçok bölgesini etkileyen depremlerin yatırımcı kararlarını şekillendirdiğini vurguluyor. Marmaris depreminin, riskin sadece İstanbul ile sınırlı olmadığını gösterdiğini belirterek, Dubai'nin fay hattı üzerinde bulunmaması, yüksek inşaat standartları ve şehir planlamasının disiplinli yapısı sayesinde güvenli bir yaşam için ideal bir yer olduğunu söylüyor.

Pandemi sonrasında başlayan ilginin artık yaşam temelli bir göç sürecine dönüştüğünü belirten Çimen, "Yatırımcılarımız artık sadece gayrimenkul getirisiyle ilgilenmiyor. Uluslararası eğitim kurumları, sosyal yaşam olanakları, sağlık hizmetleri ve çocuklarının geleceği gibi konulara çok daha fazla önem veriyorlar. Danışmanlarımıza gelen sorular da bu yönelimi açıkça gösteriyor" diye ekliyor.

Parcel Estates'in sadece gayrimenkul satışı ile değil, şirket kurulumu, vergi ve muhasebe danışmanlığı gibi alanlarda da yatırımcılara destek verdiğini belirten Çimen, "Dubai'ye taşınan yatırımcılarımız için süreci sadece satın alma ile sınırlı görmüyoruz. Aileleriyle birlikte yeni bir hayata uyum sağlamaları için kapsamlı destek sunuyoruz. Dubai'deki Türk topluluğuyla olan güçlü ilişkilerimiz sayesinde, güvenli ve sürdürülebilir bir yaşam için her aşamada yanlarındayız" diyor. Bu durum, Dubai'nin sadece bir yatırım merkezi değil, aynı zamanda yeni bir hayata başlamak isteyen Türkler için kapsamlı bir destek sistemi sunduğunu gösteriyor.

Sonuç olarak, Türkiye'deki depremler ve artan sismik aktivite, Türk yatırımcılarının Dubai'ye olan ilgisini kökten değiştirdi. Artık sadece yatırım değil, güvenli ve sürdürülebilir bir yaşam arayışı ön planda. Parcel Estates gibi firmaların sunduğu kapsamlı destek sistemi ise bu göç hareketini daha da kolaylaştırıyor.