İYİ Parti'den İslam Dünyasına Çağrı: Ortak Savunma Gücü ve Yeni Bir İslam Birliği

İYİ Parti Mardin İl Başkanı Süleyman Akar, İsrail'in Filistin, İran ve Yemen'e yönelik saldırılarını sert bir dille eleştirerek, İslam dünyasının mevcut durumunu "dağınıklık" olarak tanımladı. Akar, İsrail'in bu saldırılarını, İslam ülkelerinin bölünmüşlüğünden ve ortak bir savunma mekanizmasının yokluğundan kaynaklanan bir fırsatçılık olarak değerlendirdi. Bu durumun, İsrail'in tek tek ülkelere yönelik saldırılarını kolaylaştırdığını ve zulmün devam etmesine olanak sağladığını vurguladı.

Akar, İsrail'in 9 milyonluk nüfusa sahip olmasına rağmen, 90 milyonluk İran'a bile hava gücü üstünlüğü ile saldırabildiğini hatırlatarak, İran'ın gelişmiş füze teknolojisiyle karşılık vermesine rağmen, İslam dünyasının bölünmüş yapısının İsrail'in elini güçlendirdiğini belirtti. "Birlik olmazsak, her İslam ülkesi aynı sonu yaşayabilir" diyerek, acil bir ortak hareket çağrısı yaptı.

Türkiye Öncülüğünde Ortak Savunma Gücü Önerisi

Akar, çözüm önerisi olarak Türkiye liderliğinde ortak bir savunma gücü oluşturulmasını savundu. Türkiye'nin geliştirdiği KAAN, Aksungur, Hürkuş ve TB2 gibi savunma projelerine diğer İslam ülkelerinin destek vermesi gerektiğini belirterek, ortak bir bütçe ile dev bir hava gücü oluşturulması gerektiğini dile getirdi. Mevcut İslam İşbirliği Teşkilatı'nın (İİT) yetersizliğini vurgulayan Akar, İİT'nin Avrupa Birliği benzeri bir "İslam Devletleri Topluluğu"na dönüştürülmesi gerektiğini, askeri, siyasi ve ekonomik iş birliğinin acilen hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi. Bu topluluğun, üye ülkeler arasında ekonomi, askeriye, ticaret ve ortak bir para birimi gibi konularda dayanışmayı sağlayacak bir yapıya sahip olması gerektiğini vurguladı.

İslam Birliği Teşkilatı'nın Yeniden Yapılandırılması

Akar, 1970 yılında Cidde'de kurulan İİT'nin artık dönem başkanlığı modeline geçmesi ve merkezinin İstanbul, Bağdat, Şam, Kudüs veya Mekke gibi İslam dünyasının tarihi ve sembolik şehirlerinden birine taşınması gerektiğini savundu. "İİT her alanda yekvücut olursa, Asya, Avrupa ve Afrika'daki Müslümanlar barış, huzur ve güvenlik içinde yaşar. Komşu devletler de bu birlikten dolayı güvende hisseder" diyerek, önerisinin bölgesel istikrara da katkı sağlayacağını belirtti. Akar, bu dönüşümün İslam dünyasının güçlenmesi ve gelecekteki tehditlere karşı daha etkin bir şekilde savunulabilmesi için hayati önem taşıdığını vurguladı.

Akar'ın açıklamaları, İslam dünyasında artan gerilimler ve bölgesel çatışmalar bağlamında önemli bir çağrı olarak değerlendiriliyor. Önerilerin hayata geçirilmesi durumunda, İslam dünyasının siyasi ve askeri gücünün önemli ölçüde artması bekleniyor.