
Güney Marmara'da Unutulmaz Bisiklet Turu
Keşan DOÇEK Güney Marmara Bisiklet Turu Unutulmaz Anılar Bıraktı Edirne Keşan...
Avrupa Birliği'nin kuruluşunun simgesi olan Schuman Bildirgesi'nin 75. yıl dönümü ve Avrupa Günü dolayısıyla Kayseri'de unutulmaz bir konser düzenlendi. Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu'nun desteğiyle, Kayseri Ticaret Odası AB Bilgi Merkezi ve Erciyes Üniversitesi iş birliğinde gerçekleşen etkinlik, Sabancı Kültür Sitesi'ni caz müziğinin büyülü atmosferiyle doldurdu.
9 Mayıs Avrupa Günü'nün, her yıl farklı temalarla birlik ve iş birliğini vurgulamak amacıyla kutlandığı biliniyor. Bu yıl Kayseri, caz müziğinin usta isimlerini ağırlayarak bu özel günü kutladı. Konser, Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki ilişkilerin önemine de dikkat çeken anlamlı bir etkinlik oldu.
Etkinliğe, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Sivil Toplum ve Temel Haklar Bölüm Başkanı Jean Barbe, Kayseri Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Latif Başkal, Kayseri Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi İlhan Baloğlu, oda personeli, çok sayıda üniversite öğrencisi ve Kayserili vatandaşlar yoğun ilgiyle katıldı.
Kayseri Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Latif Başkal'ın açılış konuşmasında, etkinliğin yalnızca bir müzik şöleni olmadığı, aynı zamanda çok seslilik, kültürel zenginlik ve ortak değerler etrafında birleşmenin önemini vurgulayan bir buluşma olduğu vurgulandı. Başkal, konuşmasında Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerine de değinerek, Türkiye'nin ihracatının yaklaşık P'sinin AB ülkelerine yapıldığını, Türkiye'nin AB ülkeleri için 5. büyük ithalat ortağı olduğunu hatırlattı. AB'nin ise Türkiye için en büyük ticaret ortağı, doğrudan yabancı yatırımcısı ve kalkınma ortağı olduğunun altını çizdi.
Türkiye-AB İlişkilerine Güçlü Vurgu
Başkal, kapsayıcı ve bütünleştirici bir Avrupa Birliği'nin tüm taraflar için ortak bir kazanım olduğunu belirterek, "Ülkemiz, karşılaştığı tüm zorluklara rağmen, Avrupa Birliği üyelik hedefinden vazgeçmemiştir. Türkiye, Avrupa Birliği'nin bekası için de bir teminattır. Bu sürecin sonunda, iki tarafın da yararına olacak bir 'Tam Üyelik' hedefimizin gerçekleşeceğine olan inancımızı koruyoruz" dedi. "AB Türkiye'siz, Türkiye de AB'siz düşünülemez" vurgusunu yaparak iki tarafın kaderlerinin birbirine bağlı olduğunu bir kez daha dile getirdi.
Konuşmasının devamında, ortak değerler ve kaygıların Türkiye ile Avrupa Birliği'nin en önemli gündem maddelerini oluşturduğunu belirten Başkal, Rusya-Ukrayna Savaşı ve Gazze'deki insani dramı örnek göstererek bu süreçlerin birlikte ve uyumlu şekilde yönetilmesinin hem bölgesel barış hem de küresel istikrar açısından büyük önem taşıdığını ifade etti. Türkiye'nin son günlerde yürüttüğü yoğun diplomasi trafiğinin ve atılan adımların, Türkiye'nin sadece Avrupa için değil, dünya için de ne kadar kritik bir aktör olduğunu gösterdiğini belirtti.
Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Sivil Toplum ve Temel Haklar Bölüm Başkanı Jean Barbe ise konuşmasında Avrupa'nın barış, özgürlük ve insan onuru gibi değerler üzerine inşa edildiğini vurguladı. Türkiye'nin Avrupa Birliği için taşıdığı stratejik öneme dikkat çeken Barbe, Türkiye'nin aday ülke, NATO müttefiki ve AB'nin kilit komşusu olduğunu hatırlatarak, küresel belirsizlikler çağında Türkiye ile AB'nin ortaklık yönünde adım attığını belirtti.
"Gazze'deki İnsani Acılar Son Bulmalı"
Barbe, "Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırısı sona ermeli. Gazze'deki insani acılar son bulmalı. Bu meseleler, sadece bölgesel değil, ortak insanlık sorumluluğumuzdur" ifadelerini kullandı. Türkiye ile AB arasındaki bağların sadece ekonomiyle sınırlı olmadığını, Erasmus ve Ufuk 2020 gibi programların "insandan insana" iş birliğinin sembolleri olduğunu ve Avrupa'da yaşayan büyük Türk topluluğunun da bu bağın önemli bir parçası olduğuna dikkat çekti. Konuşmasının sonunda Avrupa Birliği'nin temel ilkelerini hatırlatarak, demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları ve özgürlük gibi değerlerin sadece Avrupa ya da Türkiye için değil, tüm dünya için geçerli olduğunun altını çizdi.
Konuşmaların ardından Sibel Köse, Kamil Erdem ve "Avrupa Dörtlüsü"nin sunduğu muhteşem caz performansı, Avrupa'nın kültürel çeşitliliğini müziğin evrensel diliyle yansıttı. Katılımcılar, müziğin birleştirici gücüyle duygularını ifade ederken, aynı zamanda ortak bir Avrupa vizyonunun da sesini duymuş oldular. Avrupa Günü etkinliği, Türkiye ile Avrupa Birliği arasında demokratik, müreffeh ve dayanışmacı bir gelecek için birlikte çalışma kararlılığının bir ifadesi olarak büyük ilgi gördü.